Yapılan Araştırmalara Göre Türkiye Yaşlı Araç Parkı

Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD), Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ile beraber gerçekleştirdiği araştırma sonucunda; Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkesi olan Türkiye’de, en yaşlı araç parkının olduğu bu yıl da gözler önüne serildi. Turkuvaz Medya Grubu'nun önderliğinde yürütülen "Hurdayı Yoldan Çekin" projesini destekleyen bir diğer rapor, Otomotiv Distribütörleri Derneği ve (ODD) Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) ortaklaşa yürüttüğü bir çalışma sonucunda ortaya çıktı. Rapora göre; Türkiye'de araç parkı doksanlı yılların başında 1.5 milyon adet civarındayken 2012 sonunda 13 milyon adede ulaşmış durumda. Toplam araç parkımızın yarısı, 12 ve üzeri yaştaki araçlardan oluşuyor. 16 ve üzeri yaş grubunu oluşturan araçların oranı yüzde 32, 20 yaş ve üzeri araçların oranıysa yüzde 21. Bu tablonun hem ekonomiye hem de çevreye ciddi zararları bulunduğunun altı çiziliyor. İngiltere, Fransa, Almanya ve İspanya, ortalama 40 yaş civarındaki nüfuslarına rağmen, 7 ile 10 arasında seyreden araç parkı yaş ortalamasına sahipler. Nüfusu 29 yaş ortalamasına sahip Türkiye'de ise ortalama araç parkı yaşı, 16 gibi yüksek bir düzeyde seyrediyor. 1.000 kişiye düşen otomobil sayısı ABD'de 919, Doğu Avrupa ülkelerinde 326, Batı Avrupa ülkelerinde 611, Kore'deyse 356 iken Türkiye'de sadece 151. Tüketicilerin gelir ve kredi imkanları arttıkça otomotiv ürünlerine olan talep yükselse de henüz yeterli seviyeye ulaşılabilmiş değil. Bir diğer deyişle; kişi başına düşen otomobil sayısı benzer kentleşme ve gelir seviyesine sahip ülkelerden çok daha az! ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce ve TEPAV Proje Koordinatörü Ozan Acar'ın katılımıyla gerçekleştirdiği basın toplantısının sonuçları arasında, hacmi büyütülmesi için vergi uygulamalarının yeniden düzenlenmesi gereken otomotiv sektöründe, hurda ve neredeyse hurda sıfatında olan araçların yollardan çekilmesine yönelik çalışmaların hızlandırılması gerektiğiydi. Türkiye'nin sadece hafif ticari araçlarla değil artık binek otomobil üretiminde de etkin bir rol alması gerektiği de vurgulandı. Her geçen gün arttırılan vergilerin ise bu büyümede sorun çıkarttığı, eski araçlara uygulanan düşük vergilendirmenin de bu araçları kullanmayı mümkün kıldığı bir kez daha hatırlatıldı.